BÖLGE PLANI HAZIRLIK ÇALIŞMALARI TARIM VE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ İLE DEVAM ETTİ

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, ziraat odaları, birlik ve kooperatifler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda tarım ve hayvancılığa ilişkin stratejik konular, bu kapsamda 10 yıllık süreçte gerçekleştirilmesi gereken temel hedefler ele alındı.

Katılımcılara Bölge Planı ile ilgili bilgilendirme yapılarak başlayan çalıştay, Türkiye ve Güney Ege Bölgesi’nin genel sosyo-ekonomik durumuna ilişkin temel göstergeleri içeren bir sunum ile devam etti. Ardından tarım ve hayvancılık sektörü mevcut durumuna ilişkin bir sunum ile bilgilendirme yapıldı. Sunumların ardından sektöre ilişkin; arazi yapısı ve kullanımı, sulama durumu, üretim ve pazarlama süreçleri ve altyapısı ile işbirliği ve örgütlenme konularında stratejik noktalar ve geliştirilmesine yönelik yapılması gerekenler hakkında katılımcıların görüş ve önerileri alındı.

Türkiye su ürünleri üretim ve ihracatında önemli bir paya sahip Muğla’da sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde özellikle toprak havuz ve alabalık üreticiliğinde modern ve çevre dostu üretimin artırılması gerekliliğine dikkat çekildi. Özellikle Milas çevresinde yapılan toprak havuz yetiştiriciliğinin dünyada numune olduğu, bu durumun değerlendirilebilmesi için bu alanda bir birlik oluşturulması gerekliliği dile getirildi. Ayrıca sektördeki aşırı üretimden dolayı pazarlamada sıkıntı yaşandığına, bu kapsamda alternatif ürünlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Bununla birlikte Muğla’nın arıcılıkta Türkiye’nin merkezi olduğu, dünya çam balı üretiminde önemli bir konumda olduğu, bu bağlamda Avrupa Birliği ülkelerinin damak zevkine en uygun balın çam balı olmasının il için bir avantaj olduğu belirtildi. Bunun yanında birçok ilçenin ekonomisinde önemli yeri olan nar ve narenciye üretimine ilişkin işleme tesisi eksikliğine dikkat çekildi.

İncir, kestane, çilek, zeytin ve pamuk gibi ürünlerin üretiminde ülke genelinde önemli bir yere sahip olan Aydın’da tanıtım ve pazarlamaya ağırlık verilmesi gerektiğine değinildi. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda ürün tanıtım gruplarının oluşturulması önerildi. Ayrıca böyle bir üretim potansiyelinin olduğu ilde rekabet edebilecek markaların ve büyük ölçekli işletmelerin eksikliğine dikkat çekilirken, ürün ve yan ürünlere yönelik ihtisas OSB kurulması önerildi. Birçok zeytin işletmesinin faaliyet gösterdiği ilde zeytin karasuyunun pamuk ve incir tarımında kullanımına yönelik çalışmaların yürütüldüğü, bu noktada üniversite-sektör işbirliğinin önemli olduğu ifade edildi. Bunun yanında ilde Büyük Menderes sebebiyle salma sulamanın daha kolay görüldüğü, basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiği dile getirildi.

 

 

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, ziraat odaları, birlik ve kooperatifler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda tarım ve hayvancılığa ilişkin stratejik konular, bu kapsamda 10 yıllık süreçte gerçekleştirilmesi gereken temel hedefler ele alındı.

Katılımcılara Bölge Planı ile ilgili bilgilendirme yapılarak başlayan çalıştay, Türkiye ve Güney Ege Bölgesi’nin genel sosyo-ekonomik durumuna ilişkin temel göstergeleri içeren bir sunum ile devam etti. Ardından tarım ve hayvancılık sektörü mevcut durumuna ilişkin bir sunum ile bilgilendirme yapıldı. Sunumların ardından sektöre ilişkin; arazi yapısı ve kullanımı, sulama durumu, üretim ve pazarlama süreçleri ve altyapısı ile işbirliği ve örgütlenme konularında stratejik noktalar ve geliştirilmesine yönelik yapılması gerekenler hakkında katılımcıların görüş ve önerileri alındı.

Türkiye su ürünleri üretim ve ihracatında önemli bir paya sahip Muğla’da sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde özellikle toprak havuz ve alabalık üreticiliğinde modern ve çevre dostu üretimin artırılması gerekliliğine dikkat çekildi. Özellikle Milas çevresinde yapılan toprak havuz yetiştiriciliğinin dünyada numune olduğu, bu durumun değerlendirilebilmesi için bu alanda bir birlik oluşturulması gerekliliği dile getirildi. Ayrıca sektördeki aşırı üretimden dolayı pazarlamada sıkıntı yaşandığına, bu kapsamda alternatif ürünlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Bununla birlikte Muğla’nın arıcılıkta Türkiye’nin merkezi olduğu, dünya çam balı üretiminde önemli bir konumda olduğu, bu bağlamda Avrupa Birliği ülkelerinin damak zevkine en uygun balın çam balı olmasının il için bir avantaj olduğu belirtildi. Bunun yanında birçok ilçenin ekonomisinde önemli yeri olan nar ve narenciye üretimine ilişkin işleme tesisi eksikliğine dikkat çekildi.

İncir, kestane, çilek, zeytin ve pamuk gibi ürünlerin üretiminde ülke genelinde önemli bir yere sahip olan Aydın’da tanıtım ve pazarlamaya ağırlık verilmesi gerektiğine değinildi. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda ürün tanıtım gruplarının oluşturulması önerildi. Ayrıca böyle bir üretim potansiyelinin olduğu ilde rekabet edebilecek markaların ve büyük ölçekli işletmelerin eksikliğine dikkat çekilirken, ürün ve yan ürünlere yönelik ihtisas OSB kurulması önerildi. Birçok zeytin işletmesinin faaliyet gösterdiği ilde zeytin karasuyunun pamuk ve incir tarımında kullanımına yönelik çalışmaların yürütüldüğü, bu noktada üniversite-sektör işbirliğinin önemli olduğu ifade edildi. Bunun yanında ilde Büyük Menderes sebebiyle salma sulamanın daha kolay görüldüğü, basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiği dile getirildi.

 

 

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, ziraat odaları, birlik ve kooperatifler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda tarım ve hayvancılığa ilişkin stratejik konular, bu kapsamda 10 yıllık süreçte gerçekleştirilmesi gereken temel hedefler ele alındı.

Katılımcılara Bölge Planı ile ilgili bilgilendirme yapılarak başlayan çalıştay, Türkiye ve Güney Ege Bölgesi’nin genel sosyo-ekonomik durumuna ilişkin temel göstergeleri içeren bir sunum ile devam etti. Ardından tarım ve hayvancılık sektörü mevcut durumuna ilişkin bir sunum ile bilgilendirme yapıldı. Sunumların ardından sektöre ilişkin; arazi yapısı ve kullanımı, sulama durumu, üretim ve pazarlama süreçleri ve altyapısı ile işbirliği ve örgütlenme konularında stratejik noktalar ve geliştirilmesine yönelik yapılması gerekenler hakkında katılımcıların görüş ve önerileri alındı.

Türkiye su ürünleri üretim ve ihracatında önemli bir paya sahip Muğla’da sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde özellikle toprak havuz ve alabalık üreticiliğinde modern ve çevre dostu üretimin artırılması gerekliliğine dikkat çekildi. Özellikle Milas çevresinde yapılan toprak havuz yetiştiriciliğinin dünyada numune olduğu, bu durumun değerlendirilebilmesi için bu alanda bir birlik oluşturulması gerekliliği dile getirildi. Ayrıca sektördeki aşırı üretimden dolayı pazarlamada sıkıntı yaşandığına, bu kapsamda alternatif ürünlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Bununla birlikte Muğla’nın arıcılıkta Türkiye’nin merkezi olduğu, dünya çam balı üretiminde önemli bir konumda olduğu, bu bağlamda Avrupa Birliği ülkelerinin damak zevkine en uygun balın çam balı olmasının il için bir avantaj olduğu belirtildi. Bunun yanında birçok ilçenin ekonomisinde önemli yeri olan nar ve narenciye üretimine ilişkin işleme tesisi eksikliğine dikkat çekildi.

İncir, kestane, çilek, zeytin ve pamuk gibi ürünlerin üretiminde ülke genelinde önemli bir yere sahip olan Aydın’da tanıtım ve pazarlamaya ağırlık verilmesi gerektiğine değinildi. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda ürün tanıtım gruplarının oluşturulması önerildi. Ayrıca böyle bir üretim potansiyelinin olduğu ilde rekabet edebilecek markaların ve büyük ölçekli işletmelerin eksikliğine dikkat çekilirken, ürün ve yan ürünlere yönelik ihtisas OSB kurulması önerildi. Birçok zeytin işletmesinin faaliyet gösterdiği ilde zeytin karasuyunun pamuk ve incir tarımında kullanımına yönelik çalışmaların yürütüldüğü, bu noktada üniversite-sektör işbirliğinin önemli olduğu ifade edildi. Bunun yanında ilde Büyük Menderes sebebiyle salma sulamanın daha kolay görüldüğü, basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiği dile getirildi.

 

 

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, ziraat odaları, birlik ve kooperatifler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda tarım ve hayvancılığa ilişkin stratejik konular, bu kapsamda 10 yıllık süreçte gerçekleştirilmesi gereken temel hedefler ele alındı.

Katılımcılara Bölge Planı ile ilgili bilgilendirme yapılarak başlayan çalıştay, Türkiye ve Güney Ege Bölgesi’nin genel sosyo-ekonomik durumuna ilişkin temel göstergeleri içeren bir sunum ile devam etti. Ardından tarım ve hayvancılık sektörü mevcut durumuna ilişkin bir sunum ile bilgilendirme yapıldı. Sunumların ardından sektöre ilişkin; arazi yapısı ve kullanımı, sulama durumu, üretim ve pazarlama süreçleri ve altyapısı ile işbirliği ve örgütlenme konularında stratejik noktalar ve geliştirilmesine yönelik yapılması gerekenler hakkında katılımcıların görüş ve önerileri alındı.

Türkiye su ürünleri üretim ve ihracatında önemli bir paya sahip Muğla’da sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde özellikle toprak havuz ve alabalık üreticiliğinde modern ve çevre dostu üretimin artırılması gerekliliğine dikkat çekildi. Özellikle Milas çevresinde yapılan toprak havuz yetiştiriciliğinin dünyada numune olduğu, bu durumun değerlendirilebilmesi için bu alanda bir birlik oluşturulması gerekliliği dile getirildi. Ayrıca sektördeki aşırı üretimden dolayı pazarlamada sıkıntı yaşandığına, bu kapsamda alternatif ürünlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Bununla birlikte Muğla’nın arıcılıkta Türkiye’nin merkezi olduğu, dünya çam balı üretiminde önemli bir konumda olduğu, bu bağlamda Avrupa Birliği ülkelerinin damak zevkine en uygun balın çam balı olmasının il için bir avantaj olduğu belirtildi. Bunun yanında birçok ilçenin ekonomisinde önemli yeri olan nar ve narenciye üretimine ilişkin işleme tesisi eksikliğine dikkat çekildi.

İncir, kestane, çilek, zeytin ve pamuk gibi ürünlerin üretiminde ülke genelinde önemli bir yere sahip olan Aydın’da tanıtım ve pazarlamaya ağırlık verilmesi gerektiğine değinildi. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda ürün tanıtım gruplarının oluşturulması önerildi. Ayrıca böyle bir üretim potansiyelinin olduğu ilde rekabet edebilecek markaların ve büyük ölçekli işletmelerin eksikliğine dikkat çekilirken, ürün ve yan ürünlere yönelik ihtisas OSB kurulması önerildi. Birçok zeytin işletmesinin faaliyet gösterdiği ilde zeytin karasuyunun pamuk ve incir tarımında kullanımına yönelik çalışmaların yürütüldüğü, bu noktada üniversite-sektör işbirliğinin önemli olduğu ifade edildi. Bunun yanında ilde Büyük Menderes sebebiyle salma sulamanın daha kolay görüldüğü, basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiği dile getirildi.

 

 

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, ziraat odaları, birlik ve kooperatifler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda tarım ve hayvancılığa ilişkin stratejik konular, bu kapsamda 10 yıllık süreçte gerçekleştirilmesi gereken temel hedefler ele alındı.

Katılımcılara Bölge Planı ile ilgili bilgilendirme yapılarak başlayan çalıştay, Türkiye ve Güney Ege Bölgesi’nin genel sosyo-ekonomik durumuna ilişkin temel göstergeleri içeren bir sunum ile devam etti. Ardından tarım ve hayvancılık sektörü mevcut durumuna ilişkin bir sunum ile bilgilendirme yapıldı. Sunumların ardından sektöre ilişkin; arazi yapısı ve kullanımı, sulama durumu, üretim ve pazarlama süreçleri ve altyapısı ile işbirliği ve örgütlenme konularında stratejik noktalar ve geliştirilmesine yönelik yapılması gerekenler hakkında katılımcıların görüş ve önerileri alındı.

Türkiye su ürünleri üretim ve ihracatında önemli bir paya sahip Muğla’da sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde özellikle toprak havuz ve alabalık üreticiliğinde modern ve çevre dostu üretimin artırılması gerekliliğine dikkat çekildi. Özellikle Milas çevresinde yapılan toprak havuz yetiştiriciliğinin dünyada numune olduğu, bu durumun değerlendirilebilmesi için bu alanda bir birlik oluşturulması gerekliliği dile getirildi. Ayrıca sektördeki aşırı üretimden dolayı pazarlamada sıkıntı yaşandığına, bu kapsamda alternatif ürünlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Bununla birlikte Muğla’nın arıcılıkta Türkiye’nin merkezi olduğu, dünya çam balı üretiminde önemli bir konumda olduğu, bu bağlamda Avrupa Birliği ülkelerinin damak zevkine en uygun balın çam balı olmasının il için bir avantaj olduğu belirtildi. Bunun yanında birçok ilçenin ekonomisinde önemli yeri olan nar ve narenciye üretimine ilişkin işleme tesisi eksikliğine dikkat çekildi.

İncir, kestane, çilek, zeytin ve pamuk gibi ürünlerin üretiminde ülke genelinde önemli bir yere sahip olan Aydın’da tanıtım ve pazarlamaya ağırlık verilmesi gerektiğine değinildi. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda ürün tanıtım gruplarının oluşturulması önerildi. Ayrıca böyle bir üretim potansiyelinin olduğu ilde rekabet edebilecek markaların ve büyük ölçekli işletmelerin eksikliğine dikkat çekilirken, ürün ve yan ürünlere yönelik ihtisas OSB kurulması önerildi. Birçok zeytin işletmesinin faaliyet gösterdiği ilde zeytin karasuyunun pamuk ve incir tarımında kullanımına yönelik çalışmaların yürütüldüğü, bu noktada üniversite-sektör işbirliğinin önemli olduğu ifade edildi. Bunun yanında ilde Büyük Menderes sebebiyle salma sulamanın daha kolay görüldüğü, basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiği dile getirildi.

 

 

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, ziraat odaları, birlik ve kooperatifler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda tarım ve hayvancılığa ilişkin stratejik konular, bu kapsamda 10 yıllık süreçte gerçekleştirilmesi gereken temel hedefler ele alındı.

Katılımcılara Bölge Planı ile ilgili bilgilendirme yapılarak başlayan çalıştay, Türkiye ve Güney Ege Bölgesi’nin genel sosyo-ekonomik durumuna ilişkin temel göstergeleri içeren bir sunum ile devam etti. Ardından tarım ve hayvancılık sektörü mevcut durumuna ilişkin bir sunum ile bilgilendirme yapıldı. Sunumların ardından sektöre ilişkin; arazi yapısı ve kullanımı, sulama durumu, üretim ve pazarlama süreçleri ve altyapısı ile işbirliği ve örgütlenme konularında stratejik noktalar ve geliştirilmesine yönelik yapılması gerekenler hakkında katılımcıların görüş ve önerileri alındı.

Türkiye su ürünleri üretim ve ihracatında önemli bir paya sahip Muğla’da sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde özellikle toprak havuz ve alabalık üreticiliğinde modern ve çevre dostu üretimin artırılması gerekliliğine dikkat çekildi. Özellikle Milas çevresinde yapılan toprak havuz yetiştiriciliğinin dünyada numune olduğu, bu durumun değerlendirilebilmesi için bu alanda bir birlik oluşturulması gerekliliği dile getirildi. Ayrıca sektördeki aşırı üretimden dolayı pazarlamada sıkıntı yaşandığına, bu kapsamda alternatif ürünlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Bununla birlikte Muğla’nın arıcılıkta Türkiye’nin merkezi olduğu, dünya çam balı üretiminde önemli bir konumda olduğu, bu bağlamda Avrupa Birliği ülkelerinin damak zevkine en uygun balın çam balı olmasının il için bir avantaj olduğu belirtildi. Bunun yanında birçok ilçenin ekonomisinde önemli yeri olan nar ve narenciye üretimine ilişkin işleme tesisi eksikliğine dikkat çekildi.

İncir, kestane, çilek, zeytin ve pamuk gibi ürünlerin üretiminde ülke genelinde önemli bir yere sahip olan Aydın’da tanıtım ve pazarlamaya ağırlık verilmesi gerektiğine değinildi. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda ürün tanıtım gruplarının oluşturulması önerildi. Ayrıca böyle bir üretim potansiyelinin olduğu ilde rekabet edebilecek markaların ve büyük ölçekli işletmelerin eksikliğine dikkat çekilirken, ürün ve yan ürünlere yönelik ihtisas OSB kurulması önerildi. Birçok zeytin işletmesinin faaliyet gösterdiği ilde zeytin karasuyunun pamuk ve incir tarımında kullanımına yönelik çalışmaların yürütüldüğü, bu noktada üniversite-sektör işbirliğinin önemli olduğu ifade edildi. Bunun yanında ilde Büyük Menderes sebebiyle salma sulamanın daha kolay görüldüğü, basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiği dile getirildi.

 

 

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, ziraat odaları, birlik ve kooperatifler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda tarım ve hayvancılığa ilişkin stratejik konular, bu kapsamda 10 yıllık süreçte gerçekleştirilmesi gereken temel hedefler ele alındı.

Katılımcılara Bölge Planı ile ilgili bilgilendirme yapılarak başlayan çalıştay, Türkiye ve Güney Ege Bölgesi’nin genel sosyo-ekonomik durumuna ilişkin temel göstergeleri içeren bir sunum ile devam etti. Ardından tarım ve hayvancılık sektörü mevcut durumuna ilişkin bir sunum ile bilgilendirme yapıldı. Sunumların ardından sektöre ilişkin; arazi yapısı ve kullanımı, sulama durumu, üretim ve pazarlama süreçleri ve altyapısı ile işbirliği ve örgütlenme konularında stratejik noktalar ve geliştirilmesine yönelik yapılması gerekenler hakkında katılımcıların görüş ve önerileri alındı.

Türkiye su ürünleri üretim ve ihracatında önemli bir paya sahip Muğla’da sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde özellikle toprak havuz ve alabalık üreticiliğinde modern ve çevre dostu üretimin artırılması gerekliliğine dikkat çekildi. Özellikle Milas çevresinde yapılan toprak havuz yetiştiriciliğinin dünyada numune olduğu, bu durumun değerlendirilebilmesi için bu alanda bir birlik oluşturulması gerekliliği dile getirildi. Ayrıca sektördeki aşırı üretimden dolayı pazarlamada sıkıntı yaşandığına, bu kapsamda alternatif ürünlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Bununla birlikte Muğla’nın arıcılıkta Türkiye’nin merkezi olduğu, dünya çam balı üretiminde önemli bir konumda olduğu, bu bağlamda Avrupa Birliği ülkelerinin damak zevkine en uygun balın çam balı olmasının il için bir avantaj olduğu belirtildi. Bunun yanında birçok ilçenin ekonomisinde önemli yeri olan nar ve narenciye üretimine ilişkin işleme tesisi eksikliğine dikkat çekildi.

İncir, kestane, çilek, zeytin ve pamuk gibi ürünlerin üretiminde ülke genelinde önemli bir yere sahip olan Aydın’da tanıtım ve pazarlamaya ağırlık verilmesi gerektiğine değinildi. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda ürün tanıtım gruplarının oluşturulması önerildi. Ayrıca böyle bir üretim potansiyelinin olduğu ilde rekabet edebilecek markaların ve büyük ölçekli işletmelerin eksikliğine dikkat çekilirken, ürün ve yan ürünlere yönelik ihtisas OSB kurulması önerildi. Birçok zeytin işletmesinin faaliyet gösterdiği ilde zeytin karasuyunun pamuk ve incir tarımında kullanımına yönelik çalışmaların yürütüldüğü, bu noktada üniversite-sektör işbirliğinin önemli olduğu ifade edildi. Bunun yanında ilde Büyük Menderes sebebiyle salma sulamanın daha kolay görüldüğü, basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiği dile getirildi.

 

 

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, ziraat odaları, birlik ve kooperatifler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda tarım ve hayvancılığa ilişkin stratejik konular, bu kapsamda 10 yıllık süreçte gerçekleştirilmesi gereken temel hedefler ele alındı.

Katılımcılara Bölge Planı ile ilgili bilgilendirme yapılarak başlayan çalıştay, Türkiye ve Güney Ege Bölgesi’nin genel sosyo-ekonomik durumuna ilişkin temel göstergeleri içeren bir sunum ile devam etti. Ardından tarım ve hayvancılık sektörü mevcut durumuna ilişkin bir sunum ile bilgilendirme yapıldı. Sunumların ardından sektöre ilişkin; arazi yapısı ve kullanımı, sulama durumu, üretim ve pazarlama süreçleri ve altyapısı ile işbirliği ve örgütlenme konularında stratejik noktalar ve geliştirilmesine yönelik yapılması gerekenler hakkında katılımcıların görüş ve önerileri alındı.

Türkiye su ürünleri üretim ve ihracatında önemli bir paya sahip Muğla’da sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde özellikle toprak havuz ve alabalık üreticiliğinde modern ve çevre dostu üretimin artırılması gerekliliğine dikkat çekildi. Özellikle Milas çevresinde yapılan toprak havuz yetiştiriciliğinin dünyada numune olduğu, bu durumun değerlendirilebilmesi için bu alanda bir birlik oluşturulması gerekliliği dile getirildi. Ayrıca sektördeki aşırı üretimden dolayı pazarlamada sıkıntı yaşandığına, bu kapsamda alternatif ürünlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Bununla birlikte Muğla’nın arıcılıkta Türkiye’nin merkezi olduğu, dünya çam balı üretiminde önemli bir konumda olduğu, bu bağlamda Avrupa Birliği ülkelerinin damak zevkine en uygun balın çam balı olmasının il için bir avantaj olduğu belirtildi. Bunun yanında birçok ilçenin ekonomisinde önemli yeri olan nar ve narenciye üretimine ilişkin işleme tesisi eksikliğine dikkat çekildi.

İncir, kestane, çilek, zeytin ve pamuk gibi ürünlerin üretiminde ülke genelinde önemli bir yere sahip olan Aydın’da tanıtım ve pazarlamaya ağırlık verilmesi gerektiğine değinildi. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda ürün tanıtım gruplarının oluşturulması önerildi. Ayrıca böyle bir üretim potansiyelinin olduğu ilde rekabet edebilecek markaların ve büyük ölçekli işletmelerin eksikliğine dikkat çekilirken, ürün ve yan ürünlere yönelik ihtisas OSB kurulması önerildi. Birçok zeytin işletmesinin faaliyet gösterdiği ilde zeytin karasuyunun pamuk ve incir tarımında kullanımına yönelik çalışmaların yürütüldüğü, bu noktada üniversite-sektör işbirliğinin önemli olduğu ifade edildi. Bunun yanında ilde Büyük Menderes sebebiyle salma sulamanın daha kolay görüldüğü, basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiği dile getirildi.

 

 

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, ziraat odaları, birlik ve kooperatifler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda tarım ve hayvancılığa ilişkin stratejik konular, bu kapsamda 10 yıllık süreçte gerçekleştirilmesi gereken temel hedefler ele alındı.

Katılımcılara Bölge Planı ile ilgili bilgilendirme yapılarak başlayan çalıştay, Türkiye ve Güney Ege Bölgesi’nin genel sosyo-ekonomik durumuna ilişkin temel göstergeleri içeren bir sunum ile devam etti. Ardından tarım ve hayvancılık sektörü mevcut durumuna ilişkin bir sunum ile bilgilendirme yapıldı. Sunumların ardından sektöre ilişkin; arazi yapısı ve kullanımı, sulama durumu, üretim ve pazarlama süreçleri ve altyapısı ile işbirliği ve örgütlenme konularında stratejik noktalar ve geliştirilmesine yönelik yapılması gerekenler hakkında katılımcıların görüş ve önerileri alındı.

Türkiye su ürünleri üretim ve ihracatında önemli bir paya sahip Muğla’da sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde özellikle toprak havuz ve alabalık üreticiliğinde modern ve çevre dostu üretimin artırılması gerekliliğine dikkat çekildi. Özellikle Milas çevresinde yapılan toprak havuz yetiştiriciliğinin dünyada numune olduğu, bu durumun değerlendirilebilmesi için bu alanda bir birlik oluşturulması gerekliliği dile getirildi. Ayrıca sektördeki aşırı üretimden dolayı pazarlamada sıkıntı yaşandığına, bu kapsamda alternatif ürünlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Bununla birlikte Muğla’nın arıcılıkta Türkiye’nin merkezi olduğu, dünya çam balı üretiminde önemli bir konumda olduğu, bu bağlamda Avrupa Birliği ülkelerinin damak zevkine en uygun balın çam balı olmasının il için bir avantaj olduğu belirtildi. Bunun yanında birçok ilçenin ekonomisinde önemli yeri olan nar ve narenciye üretimine ilişkin işleme tesisi eksikliğine dikkat çekildi.

İncir, kestane, çilek, zeytin ve pamuk gibi ürünlerin üretiminde ülke genelinde önemli bir yere sahip olan Aydın’da tanıtım ve pazarlamaya ağırlık verilmesi gerektiğine değinildi. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda ürün tanıtım gruplarının oluşturulması önerildi. Ayrıca böyle bir üretim potansiyelinin olduğu ilde rekabet edebilecek markaların ve büyük ölçekli işletmelerin eksikliğine dikkat çekilirken, ürün ve yan ürünlere yönelik ihtisas OSB kurulması önerildi. Birçok zeytin işletmesinin faaliyet gösterdiği ilde zeytin karasuyunun pamuk ve incir tarımında kullanımına yönelik çalışmaların yürütüldüğü, bu noktada üniversite-sektör işbirliğinin önemli olduğu ifade edildi. Bunun yanında ilde Büyük Menderes sebebiyle salma sulamanın daha kolay görüldüğü, basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiği dile getirildi.

 

 

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, ziraat odaları, birlik ve kooperatifler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda tarım ve hayvancılığa ilişkin stratejik konular, bu kapsamda 10 yıllık süreçte gerçekleştirilmesi gereken temel hedefler ele alındı.

Katılımcılara Bölge Planı ile ilgili bilgilendirme yapılarak başlayan çalıştay, Türkiye ve Güney Ege Bölgesi’nin genel sosyo-ekonomik durumuna ilişkin temel göstergeleri içeren bir sunum ile devam etti. Ardından tarım ve hayvancılık sektörü mevcut durumuna ilişkin bir sunum ile bilgilendirme yapıldı. Sunumların ardından sektöre ilişkin; arazi yapısı ve kullanımı, sulama durumu, üretim ve pazarlama süreçleri ve altyapısı ile işbirliği ve örgütlenme konularında stratejik noktalar ve geliştirilmesine yönelik yapılması gerekenler hakkında katılımcıların görüş ve önerileri alındı.

Türkiye su ürünleri üretim ve ihracatında önemli bir paya sahip Muğla’da sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde özellikle toprak havuz ve alabalık üreticiliğinde modern ve çevre dostu üretimin artırılması gerekliliğine dikkat çekildi. Özellikle Milas çevresinde yapılan toprak havuz yetiştiriciliğinin dünyada numune olduğu, bu durumun değerlendirilebilmesi için bu alanda bir birlik oluşturulması gerekliliği dile getirildi. Ayrıca sektördeki aşırı üretimden dolayı pazarlamada sıkıntı yaşandığına, bu kapsamda alternatif ürünlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Bununla birlikte Muğla’nın arıcılıkta Türkiye’nin merkezi olduğu, dünya çam balı üretiminde önemli bir konumda olduğu, bu bağlamda Avrupa Birliği ülkelerinin damak zevkine en uygun balın çam balı olmasının il için bir avantaj olduğu belirtildi. Bunun yanında birçok ilçenin ekonomisinde önemli yeri olan nar ve narenciye üretimine ilişkin işleme tesisi eksikliğine dikkat çekildi.

İncir, kestane, çilek, zeytin ve pamuk gibi ürünlerin üretiminde ülke genelinde önemli bir yere sahip olan Aydın’da tanıtım ve pazarlamaya ağırlık verilmesi gerektiğine değinildi. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda ürün tanıtım gruplarının oluşturulması önerildi. Ayrıca böyle bir üretim potansiyelinin olduğu ilde rekabet edebilecek markaların ve büyük ölçekli işletmelerin eksikliğine dikkat çekilirken, ürün ve yan ürünlere yönelik ihtisas OSB kurulması önerildi. Birçok zeytin işletmesinin faaliyet gösterdiği ilde zeytin karasuyunun pamuk ve incir tarımında kullanımına yönelik çalışmaların yürütüldüğü, bu noktada üniversite-sektör işbirliğinin önemli olduğu ifade edildi. Bunun yanında ilde Büyük Menderes sebebiyle salma sulamanın daha kolay görüldüğü, basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiği dile getirildi.

 

 

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, ziraat odaları, birlik ve kooperatifler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda tarım ve hayvancılığa ilişkin stratejik konular, bu kapsamda 10 yıllık süreçte gerçekleştirilmesi gereken temel hedefler ele alındı.

Katılımcılara Bölge Planı ile ilgili bilgilendirme yapılarak başlayan çalıştay, Türkiye ve Güney Ege Bölgesi’nin genel sosyo-ekonomik durumuna ilişkin temel göstergeleri içeren bir sunum ile devam etti. Ardından tarım ve hayvancılık sektörü mevcut durumuna ilişkin bir sunum ile bilgilendirme yapıldı. Sunumların ardından sektöre ilişkin; arazi yapısı ve kullanımı, sulama durumu, üretim ve pazarlama süreçleri ve altyapısı ile işbirliği ve örgütlenme konularında stratejik noktalar ve geliştirilmesine yönelik yapılması gerekenler hakkında katılımcıların görüş ve önerileri alındı.

Türkiye su ürünleri üretim ve ihracatında önemli bir paya sahip Muğla’da sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde özellikle toprak havuz ve alabalık üreticiliğinde modern ve çevre dostu üretimin artırılması gerekliliğine dikkat çekildi. Özellikle Milas çevresinde yapılan toprak havuz yetiştiriciliğinin dünyada numune olduğu, bu durumun değerlendirilebilmesi için bu alanda bir birlik oluşturulması gerekliliği dile getirildi. Ayrıca sektördeki aşırı üretimden dolayı pazarlamada sıkıntı yaşandığına, bu kapsamda alternatif ürünlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Bununla birlikte Muğla’nın arıcılıkta Türkiye’nin merkezi olduğu, dünya çam balı üretiminde önemli bir konumda olduğu, bu bağlamda Avrupa Birliği ülkelerinin damak zevkine en uygun balın çam balı olmasının il için bir avantaj olduğu belirtildi. Bunun yanında birçok ilçenin ekonomisinde önemli yeri olan nar ve narenciye üretimine ilişkin işleme tesisi eksikliğine dikkat çekildi.

İncir, kestane, çilek, zeytin ve pamuk gibi ürünlerin üretiminde ülke genelinde önemli bir yere sahip olan Aydın’da tanıtım ve pazarlamaya ağırlık verilmesi gerektiğine değinildi. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda ürün tanıtım gruplarının oluşturulması önerildi. Ayrıca böyle bir üretim potansiyelinin olduğu ilde rekabet edebilecek markaların ve büyük ölçekli işletmelerin eksikliğine dikkat çekilirken, ürün ve yan ürünlere yönelik ihtisas OSB kurulması önerildi. Birçok zeytin işletmesinin faaliyet gösterdiği ilde zeytin karasuyunun pamuk ve incir tarımında kullanımına yönelik çalışmaların yürütüldüğü, bu noktada üniversite-sektör işbirliğinin önemli olduğu ifade edildi. Bunun yanında ilde Büyük Menderes sebebiyle salma sulamanın daha kolay görüldüğü, basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiği dile getirildi.

 

 

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, ziraat odaları, birlik ve kooperatifler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda tarım ve hayvancılığa ilişkin stratejik konular, bu kapsamda 10 yıllık süreçte gerçekleştirilmesi gereken temel hedefler ele alındı.

Katılımcılara Bölge Planı ile ilgili bilgilendirme yapılarak başlayan çalıştay, Türkiye ve Güney Ege Bölgesi’nin genel sosyo-ekonomik durumuna ilişkin temel göstergeleri içeren bir sunum ile devam etti. Ardından tarım ve hayvancılık sektörü mevcut durumuna ilişkin bir sunum ile bilgilendirme yapıldı. Sunumların ardından sektöre ilişkin; arazi yapısı ve kullanımı, sulama durumu, üretim ve pazarlama süreçleri ve altyapısı ile işbirliği ve örgütlenme konularında stratejik noktalar ve geliştirilmesine yönelik yapılması gerekenler hakkında katılımcıların görüş ve önerileri alındı.

Türkiye su ürünleri üretim ve ihracatında önemli bir paya sahip Muğla’da sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde özellikle toprak havuz ve alabalık üreticiliğinde modern ve çevre dostu üretimin artırılması gerekliliğine dikkat çekildi. Özellikle Milas çevresinde yapılan toprak havuz yetiştiriciliğinin dünyada numune olduğu, bu durumun değerlendirilebilmesi için bu alanda bir birlik oluşturulması gerekliliği dile getirildi. Ayrıca sektördeki aşırı üretimden dolayı pazarlamada sıkıntı yaşandığına, bu kapsamda alternatif ürünlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Bununla birlikte Muğla’nın arıcılıkta Türkiye’nin merkezi olduğu, dünya çam balı üretiminde önemli bir konumda olduğu, bu bağlamda Avrupa Birliği ülkelerinin damak zevkine en uygun balın çam balı olmasının il için bir avantaj olduğu belirtildi. Bunun yanında birçok ilçenin ekonomisinde önemli yeri olan nar ve narenciye üretimine ilişkin işleme tesisi eksikliğine dikkat çekildi.

İncir, kestane, çilek, zeytin ve pamuk gibi ürünlerin üretiminde ülke genelinde önemli bir yere sahip olan Aydın’da tanıtım ve pazarlamaya ağırlık verilmesi gerektiğine değinildi. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda ürün tanıtım gruplarının oluşturulması önerildi. Ayrıca böyle bir üretim potansiyelinin olduğu ilde rekabet edebilecek markaların ve büyük ölçekli işletmelerin eksikliğine dikkat çekilirken, ürün ve yan ürünlere yönelik ihtisas OSB kurulması önerildi. Birçok zeytin işletmesinin faaliyet gösterdiği ilde zeytin karasuyunun pamuk ve incir tarımında kullanımına yönelik çalışmaların yürütüldüğü, bu noktada üniversite-sektör işbirliğinin önemli olduğu ifade edildi. Bunun yanında ilde Büyük Menderes sebebiyle salma sulamanın daha kolay görüldüğü, basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiği dile getirildi.

 

 

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, ziraat odaları, birlik ve kooperatifler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda tarım ve hayvancılığa ilişkin stratejik konular, bu kapsamda 10 yıllık süreçte gerçekleştirilmesi gereken temel hedefler ele alındı.

Katılımcılara Bölge Planı ile ilgili bilgilendirme yapılarak başlayan çalıştay, Türkiye ve Güney Ege Bölgesi’nin genel sosyo-ekonomik durumuna ilişkin temel göstergeleri içeren bir sunum ile devam etti. Ardından tarım ve hayvancılık sektörü mevcut durumuna ilişkin bir sunum ile bilgilendirme yapıldı. Sunumların ardından sektöre ilişkin; arazi yapısı ve kullanımı, sulama durumu, üretim ve pazarlama süreçleri ve altyapısı ile işbirliği ve örgütlenme konularında stratejik noktalar ve geliştirilmesine yönelik yapılması gerekenler hakkında katılımcıların görüş ve önerileri alındı.

Türkiye su ürünleri üretim ve ihracatında önemli bir paya sahip Muğla’da sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde özellikle toprak havuz ve alabalık üreticiliğinde modern ve çevre dostu üretimin artırılması gerekliliğine dikkat çekildi. Özellikle Milas çevresinde yapılan toprak havuz yetiştiriciliğinin dünyada numune olduğu, bu durumun değerlendirilebilmesi için bu alanda bir birlik oluşturulması gerekliliği dile getirildi. Ayrıca sektördeki aşırı üretimden dolayı pazarlamada sıkıntı yaşandığına, bu kapsamda alternatif ürünlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Bununla birlikte Muğla’nın arıcılıkta Türkiye’nin merkezi olduğu, dünya çam balı üretiminde önemli bir konumda olduğu, bu bağlamda Avrupa Birliği ülkelerinin damak zevkine en uygun balın çam balı olmasının il için bir avantaj olduğu belirtildi. Bunun yanında birçok ilçenin ekonomisinde önemli yeri olan nar ve narenciye üretimine ilişkin işleme tesisi eksikliğine dikkat çekildi.

İncir, kestane, çilek, zeytin ve pamuk gibi ürünlerin üretiminde ülke genelinde önemli bir yere sahip olan Aydın’da tanıtım ve pazarlamaya ağırlık verilmesi gerektiğine değinildi. Bu kapsamda ulusal ve uluslararası alanda ürün tanıtım gruplarının oluşturulması önerildi. Ayrıca böyle bir üretim potansiyelinin olduğu ilde rekabet edebilecek markaların ve büyük ölçekli işletmelerin eksikliğine dikkat çekilirken, ürün ve yan ürünlere yönelik ihtisas OSB kurulması önerildi. Birçok zeytin işletmesinin faaliyet gösterdiği ilde zeytin karasuyunun pamuk ve incir tarımında kullanımına yönelik çalışmaların yürütüldüğü, bu noktada üniversite-sektör işbirliğinin önemli olduğu ifade edildi. Bunun yanında ilde Büyük Menderes sebebiyle salma sulamanın daha kolay görüldüğü, basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi gerektiği dile getirildi.

 

 

  • Her Hakkı Saklıdır © 2020 |
  • geka.gov.tr